Ana Sayfa
Hakkında
Hizmetler
Makaleler
Galeri
İletişim
HAKKINDA
TEDAVİ ÇEŞİTLERİ
1969 doğumlu Dr. Ahmet Kılyar 1975 yılında Cengiz Topel İlkokulu'nda başlayan eğitim öğrenim hayatına 1980 yılında başarılı sınav sonucu neticesinde Gaziantep Anadolu Lisesi'nde devam etti. 1987 yılında Anadolu lisesi eğitimini tamamlayan...
ADRES BİLGİLERİ
Tel
Fax
Mobil
: +90 (232) 464 68 78
: +90 (232) 465 01 55
: +90 (532) 255 07 77
Buradasınız: Ana Sayfa / Hizmetler / Amniyosentez
AMNİYOSENTEZ
Bebeklerin %2-4'ü çeşitli anomalilerle doğarlar. Bunların oluşumunda genetik kusurların rolü çok büyüktür. Genetik hastalıklar için kalıcı bir tedavi yöntemi henüz olmadığından bu hastalıkların erken tanısı ve anne ve baba adayının karar vermesi durumunda bebek "kritik" sınıra ulaşmadan gebeliğin sonlandırılması (örnek: Down sendromu)çok önemlidir. Bu amaca yönelik kullanılan çok sayıda yöntem vardır ve anne adayında invaziv girişim gerektiren prenatal (doğum öncesi) tanı yöntemleri arasında en sık kullanılan yöntem amniyosentezdir.

Amniosentez en sık ileri anne yaşı olan anne adaylarının bebeklerinin kromozom anomalisi açısından değerlendirilmesinde ve üçlü test veya ikili test, veya dörtlü test incelemelerinden birinde risk saptandığı durumlarda kesin tanı amacıyla kullanılır.

Amniyosentez (AS) Nedir?

Amniosentez (AS) anne adayının karın cildinden girilen bir iğneyle rahim içine ve buradan da bebeğin içinde yüzdüğü amniyos sıvısına ulaşılması ve buradan sıvı alınması işlemine verilen isimdir.

AS ağır polihidramnios (bebeğin sıvısının normalden fazla olması) gibi durumlarda anne adayını rahatlatmak için tedavi amaçlı kullanılabileceği gibi, bebekte kromozom anomalisi araştırması, NTD (nöral tüp defekti) araştırması, ya da bebeğin akciğer olgunlaşmasının araştırılması gibi nedenlerle tanı amaçlı da kullanılabilir.

Hangi Durumlarda Uygulanır?

Günümüzde amniyosentez en sık tanı amaçlı olarak uygulanmaktadır. Bu uygulamalarla sitogenetik tanı (kromozom anomalisi araştırması), bebeğe ait metabolik hastalıkların tanısı, bebekte nöral tüp defektlerinin tanısı (amnios sıvısında alfafetoprotein ve gerektiğinde asetilkolinesteraz ölçümü), kan grubu uyuşmazlığında bebeğin etkilenme derecesinin belirlenmesi (sıvıda delta OD450 adlı maddenin ölçülmesi), bebeğin akciğerlerinin olgunlaşıp olgunlaşmadığının belirlenmesi (amnios sıvısında L/S (Lesitin/Sfingomiyelin) oranının ya da PG (fosfatidilgliserol) miktarının belirlenmesi) ve daha bir çok durumun tanısı mümkündür.

Genetik biliminin gelişmesiyle günümüzde bebekte yanlızca bariz kromozom anomalileri değil, tek gen kusurlarına bağlı hastalıklar da tanınabilmektedir ve tanınabilen tek gen hastalıklarının sayısı da giderek artmaktadır.
© Copyright 2015 Dr. Ahmet KILYAR | Her Hakkı Saklıdır.
Web Tasarım İzmir
Sosyal Medya Hesaplarımız
Talatpaşa Bul. No:57 Yadigar Apt.
Kat:1 Daire:1 PK:35220 Alsancak
Konak - İzmir / TÜRKİYE